Zehra nerelerde? Instagramda neler oluyor? Dertleşelim mi

Yine bir süre aradan sonra buradayım. Güzel bir kış günü, içimizde yine güzel ve umut dolu dileklerle günleri yeni bir yıla daha deviriyoruz.

Sizler,
Yani yakınlarım ve hiç tanımadığım,
Bu yazdıklarımı okuyan ve takip edenler...

Her paylaşımımda ve  her yeni adımımda benimleydiniz. Bu biraz garip olsa da aslında ruhsal açıdan bana çok iyi geliyor. Herhalde verdiğim en doğru kararlardan biri de bu blogu açmak olmuş.

Aranızda sosyal hesaplarımı ve Zden Concept'i de takip edenler var. Birkaç aydır ortalarda olmayınca soranlar oldu, halimi merak ettiniz, var olun. 
Bir bilgilendirme yapmak isterim bu yüzden biraz da yakınmak isterim aslında...
Zden Concept, yani bir yıl önce moda ve dekorasyon ürünlerinin satışını yapmak için oluşturduğum işimi sonlandırdım. Bir işe başlamak kadar sonlandırmak da çok önemli aslında. Doğru zamanda bırakmak çok mühim. Ben hayallerle yola çıkmıştım ve bu yolda hayaller başlarda istendiği gibi sürse de devamında farklı yerlere istemdışı olarak gidebiliyor. İşte bu noktada çok büyük emek sarfetmiş olsa da insanın vedalaşması gerekiyor. Bende öyle yaptım. Kararım inşallah bundan sonrası için hayırlı olur.

Ve birçoğunuz Instagram, Facebook ve Twitter'ın son zamanlarda artık sinir bozan ve tahammulü zorlayan haller içinde olduğunu keşfetmiştir. 
Keşfetmeyenler de vardır eminim, keşfetmesine,kapatmak istemesine rağmen bir türlü kapatamayanlar da ve benim gibi karar alıp tüm bu hesapları kapatanlar da...Hepinizi çok iyi anlıyorum.

Ben instagram ilk çıktığında orayı blogun daha hızlı ve anlık versiyonu olarak düşünmüştüm. Belki de bu amaçla yapıldı. Fakat şu an geldiği nokta inanılmaz. 
Blogda da tabii ki paylaşım yapıyoruz, tavsiyeler veriyoruz, ne giydik nasıl kombinledik nereden aldık vs. paylasiyoruz. Birseyler tanitiyoruz. Buraya kadar çok olağan ve doğal. İnstagramda da böyleydi fakat bir yere kadar...

En çok instagrama değinmek istiyorum. Hatta buralar eskiden bağ-bahçeydi demek istedim şimdi. Evet gerçekten hayatımızda instagram olmadığı zamanlar da vardı. Aslında şimdi binbir uğraşla kasarak çekilen, o anı kesinlikle yaşatmayan ve altına o anda yaşadığımız değil de yaşamak istediğimiz duygunun yazıldığı ya da emojilerle kısa yoldan gösterildiği fotoğraflarla kendimizi ifade eder olduk. Sonra baktık ki olmuyor, başkaları ne almış,ne yemiş,ne giymiş,nereye gitmis,evli mi,bekar mi,sevgilisi var mi,ne zaman evlenecek,hamile mi,hamile degilse neden hamile degil,ne zaman cocugu olacak, yoksa cocugu olmuyor mu, çocuğu ne giymiş, hangi okula gidiyor,nerede oturuyor ve hatta kocası ne iş yapıyora kadar merak etmişiz... Bu merakları 'yorum yap' alanı ile ortaya çıkarıp, sormaktan hiç çekinmemişiz hiç tanımadığımız herkese bütün hayatımızı, zerre kadar özel alan kalamayacak kadar açmışız.

Profillerde kendimizi hep başka biri uzerinden tanımlıyoruz. Ve birbirimize bakip bakip hep rol calıyoruz. Hepimiz "kocasinin perensesi, kocanin bitanesi,kocasinin degerlisi, kocasinin kiymetlisi, kocasinin gozbebegi vs." olmuş. Bir türlü birey olamamışız. Bir türlü kendimiz olamamışız.

Hepimiz kandil günlerinde seccademize tesbihle kalpler yapar olmuşuz, english home ferforje kitap tutacağına pembe Kur-an'ı Kerim'i koyup fotoğraflayıp altına gelen  "kitap tutacagini nereden aldiniz?" " pembe Kur-an'ı Kerim'i nereden buldunuz? " sorularını görmek istemişiz ve aslında çok acı ki "ne kadar zevkliyim yaa" diye tatmin olmak istemişiz...

Yatak odasından her açıdan her turlu kocamizla ya da yalniz fotograflar paylasmisiz. 
Kocamizi, yatak odamizi, zevkimizi hep gostermek ve kanitlamak istermiscesine...

Bir yariş pisti olmus instagram. Tüketim yarişinin haddi artik yok. Herkes begendigini alir, butcesine uygun olani alir bu gayet dogal. Fakat artik oyle bir yaris baslamis ki takip ettigi kisi ne yaptiysa yapmaya calisan sayisiz insan var. Kaba bir tabirle "sidik yarışı" . Tüm gözler komşunun tavuğunda artık. Her zerresine kadar onun sahip olduklarına sahip olup sonra aynı onun sergilediği gibi sergilemek... Sonuç olarak birbirinin taklidi olan giyimler, mutfaklar, sofralar, evler, eşyalar, davranışlar, fotoğraf altı yazıları, profil tanıtıcı yazılar ve en önemlisi birbirinin aynısı olmaya yarışan insanlar olmuş.


Çatışma hiç yok mu sanki dediğinizi duyar gibiyim. Çatışmanın kralı var hemde. Burada da ağırlıklı olarak "kedi uzanamadığı ciğere pis dermiş" atasözünü destekleyici bir hal var. 
Sonsuz sınırsız sergilenen hayatlarda gözü kaldırmayanların, aşırı hadsiz düşüncelerini aşırı hadsiz olarak dile getirme durumları. Yani çok lüks bir yerde bir yemek fotoğrafına " bu kadarı israf, utanmıyor musunuz bir makarnaya bu kadar para vermeye, israf, haram vs"
Ya da yine lüks markadan yapılmiş bir kombine de yine aynı yaklaşımla yorumlar gelebiliyor. Bir hata, bir yanlış, bir dikkatsizlik ya da bir eksikliğin instagram dünyasında malesef affı yok. Herkes büyüteçle açık ararken yakalanmamak ve sözlü saldırılara uğramamak pek mümkün olmuyor.Ve profil sahibinin arkadaşlarının savunmalarıyla bir sokak kavgasını andıran hadsiz tartışmalar çoğu zaman hakaretlere varan ağız dalaşları hemen her profilde alakalı alakasız her fotoğrafla ilgili olabiliyor. 


Daha çok söylenecek şey var aslında ama isterseniz sözlerime eklemeleri siz yapın... 
Sonuç olarak hemen herkesin profillerinde yazan "evli, mutlu, çocuklu, huzurlu, mutlu vs." koca bir yalan çoğu zaman. "Ismarlama huzurun" içinde bir kaos olmuş instagram. 
Bu yüzden ben müsadenizi istedim işte. 

Çok özledim hepinizi
Herkese kocaman bir selam olsun

(Fotoğraf henüz instagram yok iken,manidar...)



Zehra Görgülü Ölmez

Yorumlar

Süm dedi ki…
Ne iyi ettinizde buraya döndünüz Zehra Hanım,

Aslında hepimizin farkında olduğu ama belki dile dökemediğimiz şeyleri ne kadarda uygun bir dille ne akdar güzel benzetmelerle anlatmışsınız. Cidden herkesin kendini durup silkelemeye ihtiyacı var..

Sevgiler
Sümeyra
Evet malesef daha önce bir yerde de dediğim gibi artık hayatlarımızı sadece "sosyal ağlarda" yaşar olduk.. Kendimizden çok "en beğenilen" olma yarışına girdik ve bu yüzden ruhlarımız kaybetti.. Seni sessizce takip edenlerdenim :) paylaşımların ve samimiyetinin rengi hoşuma gittiği için okuyorum. Bazen yorum yazıyorum bazen yazmıyorum ama sanırım genelde okuyorum :) İşin konusunda hakkında hayırlısı ne ise o olsun, ALLAH utandırmasın.. Sosyal Ağın, yapışkan iplerinden kurtulduğunuz için tebrikler..
zeynep dedi ki…
Çok paylaşım yapmamama ragmen eklediğim tüm resimleri kısa bir zaman sonra siliyorum tüm platformlardan, ig.de facedeki yorumları gördükçe.
Hiç kimsenin olumsuz eleştirel yoruma da tahammülü yok,oysa " beni övmek yerine yüzüme bir avuç toprak serpin "
diyen bir rasulun ümmetiyken, iltifatlar şişirilen egolar herkesin kendini bişey! sanmasına vesile oluyor.
Ne büyük zarar veriyor,veriyoruz .
Hasılı kelam sık sık tüm hesapları kapatıp çekilme kararı aldığım zamanlardan birindeyken aynı fikri paylaştığım kimseleri görmek memnun etti.
Teşekkürler..
pembe lila dedi ki…
Selamün aleyküm Zehra'cım açıkçası bayağı merak ediyordum seni yazını da bekliyordum ,hakkında hayırlısı olsun güzelim işini bırakma kararın hayırlı olsun Rabbim içine huzur ve mutluluk versin her şeyde bir hayır vardır mutlaka bu kararında kaderde yazılmış ve bir hikmeti var nasıl rahat hissedeceksen öyle davran,ben işini yaparken destek olduğum gibi bıraktığında da destek olurum :)Demek ki bu şekilde için rahat edecek o zaman Rabbim üzerine hayırlar yağdırsın iyiki yazdın senden haber almak güzel:)Bu arada sosyal ağ denilen mecralar artık sosyal ağlıktan çıktı yarış ağları gösteriş yerleri yalandan dünyalar oldu maalesef ,yok şu keyfi yok bu keyfi diye fotoğraf paylaşanların gerçek hayatta içlerinin kan ağladığını biliyoruz neyin gösterişini yapıyorlar anlamıyorum yada çekemeyen insanlar neyi çekemiyor tanımadığın insanlar nasılda bir anda o kişinin hayatında dahil olup müdahele etmeye çalışıyorlar şaşılacak şey...işte insan nefsi böyle...İnsan hayatı bir noktadan sonra gizli kalmalı ben bunu Fatıma Zehra(radıyallahü anha) annemizden öğrendim o yüzden bence çok hoş bir karar vermişsin hayırlı olsun tekrar Allah yar ve yardımcın olsun mutlu kal güzelim :)
Zehra Ne Söyler dedi ki…
Merhabalar Sümeyra Hanım, çok şükür diyelim evet. İnsan her daim aynı ruh halinde olamıyor. Farklı olaylar karşısında bazen içe kapanabiliyorum bende... Yazdıkça daha iyi oluyorum:) Var olun
Zehra Ne Söyler dedi ki…
Merhaba nursalkımı, bu ortamın ve riyanın farkına varabilmiş herkesin bu iplerden kurtulmasını canı gönülden dilerim gerçekten. Ben yorum yapmayan okuruma küsenlerden değilim çok şükür. Var olmanız yeter, iyi ki varsınız:)
Zehra Ne Söyler dedi ki…
Böyle bir konuda hemfikir olabilmek beni de çok mutlu etti. En azından bu acı tablonun farkında olanlar azınlık değil.
Evet olumsuz yorumların bir açılımı da bu dediğiniz. Sonuna kadar katılıyorum. Nefisler okşandıkça, daha da kabarıyor hal böyle olunca da kimsenin yoğurdu ekşi olamıyor malesef. Sevgiler
Zehra Ne Söyler dedi ki…
Hülya ablacığım her zamanki gibi bu özel desteğin için sağ ol, var ol:) beni mutlu ettin. İnsan nefsi ürettiği birseylere karsi cok guclu oluyor. Bu yuzden is yasaminda zorluklar ve yanlis kararlar hep ayagimizin ucunda malesef. Cok sukur her hangi bir yanlis yapmadan vedalasabildim. Artik bundan sonrasi da öncesi gibi yaradanın takdiri:) çok öperim
Adsız dedi ki…
öyle güzel bir yazı olmuşki... hepimiz biranda ne oldum delisi olup her anı fotograflayıp paylaşmaya telefonların içine hapsolmaya o kadar alışmışız ki bundan daha güzel anlatılamazdı... gerçekten kapatmak kendine içine dönmek en güzel karar ne mutlu yapabilmeniz.. verdiğiniz kararlarda da Allah yolunuzu açık etsin takip ettiğim kadarıyla hanım hanımcık iyi kalpli birisiniz Allah iyilerle karşılaştırsın sevgiler
Yazı için teşekkürler...