Honeymoon Vol 4./ Asmalı Konak'a da gittik :)
Selam Canlar!
Nasılsınız bakalım. Ben çok iyiyim.
Evimden misafir eksik olmuyor. Bu da beni çok çok mutlu ediyor. Evlilik tebrikleri, doğum günleri, gündüz oturmaları derken hep sevdiklerimizle bir aradayız sağolsunlar... Rabbim kapımızı hep böyle açık kılsın inşallah :)
***
Furkan'la 5 yıllık bir geçmişimiz var. Okurken Kapadokya turuna katılıp her yeri karış karış gezmiştik :) Bu yüzden aslında bu balayı seçimimiz kendimize sürpriz, bir ödül gibiydi :)
Daha önce Ihlara vadisi, müzeleri ve derinkuyu yeraltı şehrini gezmiştik. Bu yüzden bu gidişimizde yapmadıklarımızı yapmak istedik. En başta çok özendiğimiz ama yapamadığımız balon uçuşu vardı. İkinci olarak da benim lise yıllarımda oldukça popüler olan dizi, Asmalı Konak...Konağı ve civarını merak ediyorduk.
Sabah sıkı bir kahvaltı sonrasında köy minibüsü ile tuttuk Ürgüp yolunu...
Biz Ürgüp'ün köyündeydik. Köy minibüsüyle Ürgüp'e geçmek çok zor değil fakat saatleri iyi ayarlamak lazım çünkü günde 2 gidiş, 2 dönüş var :(
Biz de 2. günümüzde Asmalı Konak'ı ve civarı gezmeye ayırdık. Bindik minibüse, sokak levhalarını takip ederek, konağı bulmaya çalıştık :)
Rengini çok sevdiğim bu kapının önünden de poz vermeden geçmedim :)
Açık minare sanırım ilk kez gördüm. Daha önce gördüm de dikkat mi etmedim bilmiyorum ama bu oldukça farklı göründü...
Gece ışıklandırılan, sokak levhalarına takılmış bu peribacası biçimindeki LEDlere bayıldım :)
İşte buldukkk :)
Turizm sektörüne hayat veren diziler furyası yanılmıyorsam Asmalı Konak'la başladı.
Güzelliklerinden haberdar bile olmadığımız ucra köşelerin, yöresel güzelliklerin bu şekilde keşfedilmesi ve popülerleştirilmesi bölge insanının ekonomik olarak yararlanmasını sağlıyor. Farklı iş olanakları ortaya çıkıyor.
Asi-Antakya, Asmalı Konak-Ürgüp, Zerda-Antep, Kınalı Kar-Cumalıkızık.... sadece şu an aklıma gelenler. Siz de hatırlıyor musunuz?
Asmalı Konak girişinde de-dizi bu kadar eski olmasına rağmen-Dicle sürmesi çeken kadınlar dikkat çekiciydi.
Ayrıca konağın aktif ziyaretçisi olmamasına rağmen girişinin ücretli olması ve müze olarak hazırlanmış olması ilginç. Bana konağın dışını bile görmek yeterdi ama dizi seti bozulmamış , duvarlarda oyuncuların fotoğrafları ....
Kişi başı 2TL giriş ücreti. Bolca şaşırarak kendimizi içerde bulduk ...
Dedikoduların döndüğü o mutfak :)
Ekranda bizim kocaman bir konak olarak gördüğümüz yer aslında hiç o kadar büyük değilmiş.
Furkan Ağa...:)
Seymen Ağa gibi bir eş düşleyeniniz oldu mu o dönemlerde... İlk gençlik yılları, lise yılları... :)
Haydi bir itirafta bulunayım yeri gelmişken...Ben Seymen hayranlarındandım. Sert, romantik... Duruşu, bakışı ...Rahmetli Meral Okay'ın hayal gücünün sonucu sevgili Seymen ...:)
Hayat bebek ne tatlıydı ya :) Kim bilir o bebek şu an kaç yaşında, nerelerdedir ...
Bakın burası da yangından sonra taşındıkları Konak... "Haydaaa oraya da mı gittin" demeyin.
İki konak birbirine bitişik, ortak girişleri var. Nedense böyle çekim oyunlarının aslını öğrenince gereksiz bir sinir bozukluğu yaşarım. Yaprak Dökümü'nün Beylerbeyi'ndeki konağına gittiğimde karşıda Neyir Hanım'ın evi olmadığını görünce de bu duyguyu yaşamıştım. Bööööö, saçmalık ama gıcık oluyorum :)
Konakla ilgilenen 1-2 kişi var. Hediyelik eşya ve yöresel yiyecek satışı yapılıyor. Onun dışında saatlerce konakta takılıp, istediğin kadar fotoğraf çekebilirsin.
Bir ara yani dizi bittikten ve popülerliğinin taze olduğu dönemde konak, restaurant olarak kullanılmış. Tenteler oradan kalma sanıyorum.
Konak girişindeki bir odaya bebek sergisi açılmış. Her bebek farklı yöre giysilerinde hazırlanmış. En çok beğendiklerimi çektim :)
Feraceye gel :)
Hoşçakal Asmalı Konak :)
Bu da benim Asmalı Konak hediyem :)
Porselen kapı numaraları... Ahhh çok havalı ya :)
Ve günün yorgunluğu akşam yemeği ile çıkarılır...
:)
Otelin yemeklerinden bahsetmeyi unutmuşum. Yaa böyle bir tarz yok. Tam ev yemeği kıvamında, aşırı lezzetli. Gerçekten çok usta biri bizi doyurdu buna eminim. 5 gün boyunca "ehh" dediğim yemek olmadı. Antakyalılar zor yemek beğenir. Bunu da söyleyeyim :)
1001 surat ben :)
Pekmezli kuru kayısı tatlım ile sizleri şimdilik burada bırakıyorum...:) Kısa kısa iki bölümümüz daha var...
Gözü,gönlü güzel takipçilerim benim :)
Hoşçakalınnnn
Zehra Görgülü Ölmez
Yorumlar
Baktığinda mini etekli kizlar gordun sadece. Ben baktigimda; bir moda çekimine poz
veren, birbirine fiziksel olarak çok benzeyen, çorap, ayakkabı seçimleri ile farklı , saçları aynı, özellikle de hepsi farklı bir duruş sergilemiş dört kişi görüyorum.
Yani moda bizi aynılaştırabilir ama modaya bile herkes kendi yorumunu katabilir. Modaya körü körüne bağlı kalmamak, seçimlerimizle yorumumuzu ortaya koymak, en önemlisi kimseyle bir tutulmayacak duruşumuzu doğru sergileyebilmek. Kendimizi bir bütün olarak ifade edebilmek...
Bu fotoğrafın benim blogumu yorumladığını düşündüğüm için kullanıyorum. Hakkımda bölümünü okursan, "farklılıklar aynılaştırır, aynı olmak farklılaşır. Ne kadarından bakarsak o kadarını görebiliriz."
Z.G.Ö
Mein Blog/Blogum
Severek okuyorum seni, şimdide takibe aldım.
Sevgiler.. :)
okurken sesini de duydum, nasıl güzel anlatmışsın :)
her gününüz bal tadında olsun inşallah :)